Silivri, İstanbul’un sakin yerleşimlerinden biri olarak bilinse de, geçtiğimiz günlerde yaşanan olay bu iddiayı sorgulatacak bir gelişmeye sahne oldu. 14 yaşındaki bir çocuğun bıçaklı bir saldırıya uğraması, özellikle gençler arasındaki şiddet sorunu ve sosyal sorunları yeniden gündeme getirdi. Olayın ardından 4 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Çocukların güvenliği ve toplumdaki şiddet kültürü üzerine daha fazla düşünmemiz gerektiğini ortaya koyan bu trajik olay, pek çok soruyu da beraberinde getirdi.
Olay, Silivri’nin merkezinde, kalabalık bir caddede gerçekleşti. 14 yaşındaki A.K., arkadaşlarıyla birlikte yürüyüş yaparken bir grup genç tarafından aniden saldırıya uğradı. Saldırganlar, bıçakla A.K.’nin üzerine saldırarak onu yaraladılar. Olayın şiddeti karşısında çevredeki vatandaşlar hemen müdahale ederek durumu polise bildirdiler. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaralı çocuğu hemen hastaneye kaldırdı. A.K.’nin sağlık durumu ciddiyetini korurken, olayı gerçekleştirenlerin peşine düşen emniyet güçleri, kısa süre içinde 4 kişiyi gözaltına aldı.
Bu tür olaylar, toplumda gençler arasında giderek artan şiddet ve cinsiyet ayrımcılığının sadece birer yansımasıdır. Nedenleri arasında aile içindeki geçimsizliklerden tutun da, sosyal medya ve çevresel faktörler gibi birçok unsuru barındırmaktadır. Gençler, çoğu zaman şiddeti normalleşmiş bir çözüm yolu olarak görmeye başlıyorlar. Silivri’de meydana gelen bu olay, birçok aile için bir uyanış noktası olmalı. A.K.’nin durumu, sadece onun ailesini değil, tüm mahalleyi derinden etkileyecek bir olay olarak kayıtlara geçti. Bu tür vakalar, toplumsal bir sorun olarak ele alınmalı ve çözüm yolları arayışına girilmelidir. Bu olay değil, daha fazlası yaşanabilir; bu nedenle, farkındalık yaratmak ve önleyici tedbirler almak son derece önemlidir.
Yetkililer, olayın üstüne gitme kararlılığını sürdürmekte ve benzer olayların yaşanmaması için çalışma yapmaktadırlar. Şiddetin son bulması için çocuklardan ailelere, eğitim sisteminden sosyal hizmetlere kadar geniş bir yelpazede çözüm önerileri geliştirilmesi gerekiyor. Kendilerini ifade etme biçimi olarak şiddeti kullanan gençler için rehabilitasyon ve eğitim programlarının artırılması, önümüzdeki günlerde çok faydalı bir adım olacaktır. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı korumak için her bireyin üzerine düşen sorumluluklar bulunmaktadır.
Silivri’de yaşanan bu üzücü olay, genç neslin karşılaştığı tehlikeleri gözler önüne serdi. Sadece A.K. için değil, toplumun tüm kesimleri için bir uyarı niteliğinde olan bu durum, dikkatli bir şekilde ele alınması gereken bir meseledir. Yapılacak olan hızlı müdahaleler ve topyekûn bir bilinçlendirme çalışması ile gençlerimizi korumak, şiddetin önüne geçmek mümkündür. Geçmişimizin karanlık noktalarından ders alarak, çocuklarımıza daha aydınlık bir gelecek sunmalıyız.
Silivri’de yaşanan bıçaklı saldırı sonrası 14 yaşındaki çocuğun durumu ve saldırının nedenleri, tüm Türkiye’nin dikkatini çekerken, yetkililerin geç kalmadan harekete geçerek toplumu bilinçlendirme ve şiddetin azaltılması için dersler çıkarması şarttır. Bu nedenle, medya, öğretmenler, aileler ve tüm toplum söz konusu olduğunda birlik olmalı ve herkes üzerine düşen görevi yerine getirmelidir. Unutulmamalıdır ki, sağlıklı bir gelecek için çocuklarımızın güvenliği en büyük önceliğimiz olmalıdır.