Son dönemde Ortadoğu’da yaşanan gerginlikler, bölgedeki ülkelerin üst düzey diplomatlarını harekete geçirdi. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un bir araya geldiği görüşmede; İran-İsrail gerilimi, bölgesel güvenlik ve uluslararası ilişkiler bağlamında tartışıldı. Bu görüşme, yalnızca iki ülke arasındaki ilişkilere değil, tüm Ortadoğu’nun geleceğine yönelik önemli sinyaller taşıyor.
İran ile İsrail arasındaki gerilim, özellikle son yıllarda giderek artan bir hal aldı. Her iki ülke de, birbirlerine yönelik açık tehditlerde bulunmanın yanı sıra, proxy savaşları yoluyla kendi etkilerini artırmaya çalışıyor. İran, Suriye'deki varlığıyla İsrail’in etki alanını tehdit ederken, İsrail ise İran’ın nükleer programını engellemeye yönelik askeri yöntemlere başvuruyor. Bu bağlamda, Fidan ve Lavrov’un görüşmesinin arka planında, bu iki ülkenin arasındaki çatışmanın nasıl yönetileceği ve bölgedeki diğer güçlerin bu çatışmadan nasıl etkileneceği soruları yatıyor.
Fidan ve Lavrov, görüşmelerinde özellikle İran’ın rolüne değindi. İran’ın, İsrail’in sınırlarında varlık gösteren gruplarla olan ilişkileri üzerine yoğunlaşan ikili, bu durumun bölgesel istikrarsızlığa yol açabileceği konusunda hemfikir oldu. Rusya, İran ile olan geleneksel ilişkilerini sürdürürken, Türkiye ise bir denge politikası izleme yolunda adımlar atıyor. Bu durum, her iki ülkenin de bölgede farklı stratejik çıkarları olduğunun bir yansıması.
Türkiye, Ortadoğu'daki karmaşık durumu göz önünde bulundurarak, bölge ülkeleriyle olan ilişkilerini güçlendirmeye çalışıyor. Hakan Fidan, görüşmede Türkiye’nin barışçıl bir çözüm arayışında olduğunu vurguladı. Özellikle İran-İsrail ilişkilerinin daha fazla gerilmesine meydan vermemek adına diplomatik kanalları kullanmayı hedefliyor. Türkiye’nin stratejik konumu, bölgede dengeleri değiştirebilecek kadar önemli bir etkiye sahip. Bu nedenle Fidan ve Lavrov görüşmesi, sadece iki ülke arasındaki ilişkiler için değil, aynı zamanda İran ile İsrail arasındaki çatışmanın yönetiminde de belirleyici bir adım niteliği taşıyor.
Fidan'ın ifadelerinde, Türkiye’nin bölgesel calculate’ları ve güvenlik endişeleri dikkate alındığında, bu durumda nasıl bir rol üstleneceğine dair ipuçları görülüyor. Fidan, Türkiye'nin, hem İran ile olan ilişkilerini dengede tutmak hem de İsrail ile yapılacak müzakerelerde etkin bir rol oynamak istediğini belirtti.
Sonuç olarak, Fidan ve Lavrov'un görüşmesi, bölgedeki mevcut gerilimi çözmek adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. İki bakanın ele aldığı konular, yalnızca İran ve İsrail arasındaki çatışma ile sınırlı kalmayacak; aynı zamanda Türkiye'nin bölgedeki stratejik pozisyonunun güçlenmesine de zemin hazırlayacak. Bu nedenle, bu görüşmenin sonuçları, ilerleyen günlerde Ortadoğu’daki dengelerin nasıl şekilleneceğine ilişkin belirleyici olacaktır.