Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi Beren M., geçtiğimiz ay bir asansörde mahsur kalarak hayatını kaybetti. Olay, ilk duyulduğunda tüm Türkiye'de büyük bir şaşkınlık ve üzüntü yarattı. Beren'in ölümünün ardından açılan soruşturma neticesinde, olayın sorumlusunun kim olduğu ve cezalarının ne olacağı konusunda büyük bir merak oluştu. Adalet arayışındaki bu süreç, yalnızca Beren’in ailesi için değil, aynı zamanda asansör güvenliği ve bina yönetim uygulamaları açısından da önemli bir örnek teşkil ediyor. Bu yazımızda Beren’in ölümüne ilişkin istenen cezaları ve bu trajik olayın aldığı sosyal yankıları ele alacağız.
Beren, 20 Eylül 2023 tarihinde ailesiyle birlikte gittiği bir alışveriş merkezinde asansörde mahsur kaldı. Saatler geçmesine rağmen asansörden kurtulamayan genç kız, çaresizlik içinde kurtarılmayı bekledi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, Beren’i kurtarabilmek için yoğun bir çaba sarf etti, ancak ne yazık ki zamanında müdahale edilemedi. Beren, asansörde yalnız başına mahsur kaldığı süre zarfında bilinç kaybı yaşayarak hayatını kaybetti.
Bu trajik olay, alışveriş merkezinin güvenlik sistemleri ve bakım standartları üzerine yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Olay sonrası başlatılan soruşturma, her iki tarafın delillerini inceleyerek, asansörün bakımını üstlenen firmasının ve alışveriş merkezi yönetiminin sorumluluklarını araştırdı. Ölüme sebebiyet verme suçlamasıyla da bazı mühendislerin ifadeleri alındı. Gerekli delillerin toplanmasının ardından durumu görüşmek üzere toplanan savcılık, Beren'in ölümüne neden olan olayla ilgili olarak çeşitli cezalar talep etti.
Soruşturma sonunda, asansördeki arızanın, periyodik bakımın yapılmamasından kaynaklandığı belirlendi. Yaşanan olayda, asansörün güvenlik sisteminin bozuk olduğu ve gerekli kontrollerin yapılmadığı ifade edildi. Bu doğrultuda, itfaiye ekiplerinin kurtarma operasyonu sırasında yaşanan gecikmeleri de birlikte değerlendirildiğinde, alışveriş merkezi yönetiminin ihmalinin ağır sonuçları olduğu ortaya kondu. Bu bağlamda, savcılık, asansör bakım firmasının yöneticileri için 15 yıla kadar hapis cezası talep etti.
Ayrıca, alışveriş merkezi yönetimi için de yasal süreç başlatıldı. Özellikle bina yönetimlerinin güvenlik standartlarına uygun çalışmaları gerekliliği üzerinde durulurken, asansör sistemlerinin bakımını üstlenen mühendislerin de benzer şekilde sorumlu tutulması istendi. Toplum, Beren’in dramını duyduğundan beri adaletin yerini bulmasını beklerken, bu taleplerin ne denli etkili olacağı ise ilerleyen günlerdeki duruşmalarla netleşecek.
Olayın ardından, sosyal medyada ve çeşitli platformlarda Beren’in adı sıkça anılırken, #AdaletİçinBeren etiketiyle çok sayıda kampanya başlatıldı. Genç kızın ölümünün ardından başlatılan bu sosyal mücadelenin, asansör güvenliği ve bina yönetim standartları konusunda farkındalık yaratma potansiyeli üzerinde duruluyor. Birçok kişi, Beren’in yaşadığı mağduriyetin bir kez daha yaşanmaması adına gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini haykırıyor. Bu trajik vaka, toplumun güvenlik standartları konusunda daha duyarlı olmasını zorunlu kılıyor.
Kısacası, Beren'in vefatı, yalnızca ailesini değil, tüm toplumu derinden etkileyen bir olaydır. Adaletin sağlık ve güvenlik standartlarına uygun bir şekilde sağlanması yönündeki talepler, olayın ardından yükselen bir ses haline geldi. Beren'in anısının yaşatılması, güvenli bir gelecek için verilecek mücadelenin öncüsü olmalı. Savcılığın başlattığı süreç, birçok kişinin umudu olurken, Beren’in yaşadığı o trajik anların bir daha yaşanmaması adına atılan adımların ne denli ciddiye alınacağını üzerine düşünmemiz gereken bir gerçekliği gözler önüne seriyor.