Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermenistan'a yönelik gerçekleştirdiği son açıklamalarda, ülkede gerçekleştirilecek anayasa reformlarının aciliyetine dikkat çekti. Aliyev, bölgedeki barış ve istikrar için zaman kaybetmeden adım atılmasının önemine vurgu yaparak, Ermeni tarafının bu noktada daha yapıcı bir tutum sergilemesini beklediklerini ifade etti. Bu çağrı, Kafkas bölgelerindeki tarihi gerginliklerin sona ermesi ve iki ülke arasında kalıcı bir barış sağlanması açısından kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Türkiye ile Azerbaycan’ın sıkı ilişkileri, bölgedeki jeopolitik dinamiklere etki ediyor. Aliyev'in özellikle Ermeni tarafına yönelik yaptığı bu çağrıda, bölgedeki istikrarın zamanında yapılacak anayasa reformlarıyla sağlanabileceğine inanması dikkat çekiyor. 2020'deki Dağlık Karabağ savaşından sonra, Ermenistan ve Azerbaycan arasında süregelen gerginlikler, iki ülkenin de ulusal güvenliği açısından risk oluşturuyor. Bu nedenle Aliyev’in, Ermenistan’a yaptığı anayasa çağrısının yalnızca bir çağrı değil, aynı zamanda bir zorunluluk olduğu ortada.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı, anayasa reformlarının sadece iç siyaset için değil, aynı zamanda uluslararası alanda Ermenistan’ın itibarını güçlendirecek bir temel teşkil edebileceğini belirtti. Aliyev, “Zaman kaybetmeye gerek yok. Ermenistan’ın uluslararası toplumdaki yerini sağlamlaştırmak için bu reformlar şart” dedi. Bu noktada, Ermenistan’ın da geçmişteki hatalardan ders alarak yeni bir siyasi anlayışa kavuşması gerektiği vurgulanıyor. Eğer Ermenistan, bu reformları benimserse, hem iç huzuru sağlama hem de komşu ülkelerle olan ilişkilerini iyileştirme yolunda büyük bir adım atmış olacaktır.
Gözlemciler, Aliyev’in Ermenistan’a yönelik bu mesajının yalnızca bir ekonomik ya da siyasi çıkar olarak değerlendirilmemesi gerektiğini, bu aynı zamanda barış ve istikrar adına yapılan bir önerinin ötesine geçtiğini ifade ediyor. Zira, gergin günlerin izleri hala bölgede hissedilirken, iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmeye yönelik atılacak adımlar, halklar arası barışın temellerini atmış olacaktır. Aliyev’in çağrısının yankıları, hem siyasi hem de sosyal alanlarda önemli değişimler getirebilir.
Sonuç olarak, İlham Aliyev'in Ermenistan’a yaptığı anayasa çağrısı, sadece iki ülke arasındaki ilişkilerin düzeltilmesi açısından değil, aynı zamanda bölgedeki genel istikrarın sağlanması açısından da kritik bir öneme sahiptir. Ermenistan'ın bu çağrıya ne denli yanıt vereceği ise önümüzdeki günlerde belli olacak.